YÖNETİCİ ÖZETİ
Bu rapor iki ana bölümden oluşmakta ve sonunda öngörülere yer vermektedir.
(1) Dünya'da ve Türkiye'de E-ticaret
Raporun ilk bölümünde, Türkiye'de İnternet ve e-ticaret sektörü tüketiciler, online perakendeciler, yatırımcılar ve karar mercileri açısından incelenmiş, e-ticaretin itici güçleri araştırılmış, yaygın olarak görülen e-ticaret modelleri ve bu modeller dahilinde ülkemizde faaliyet gösteren firmalar hakkında bilgi verilmiştir. Ayrıca, ülkemizdeki girişimcilik ekosisteminin e-ticaretin gelişimine olan etkisiyle ilgili tespitler yapılmış, e-ticaret ve girişimcilikle ilgili konuları düzenleyen mevzuat değerlendirilmiştir.
(2) Türkiye'de E-Ticaret Hacminin Düşük Olmasının Sebepleri ve Öneriler
Raporun ikinci bölümünde ise, gerçekleştirilen tespitler ve dünyadaki en iyi örneklerle yapılan karşılaştırmalar doğrultusunda, ülkemizde başta yasama ve yürütme kurumları olmak üzere, e-ticaret ekosistemindeki kurum ve kuruluşların, sektörü derinleştirmek, geliştirmek ve büyümesini sağlamak için alabileceği aksiyonlara dair önerilerde bulunulmuştur.
(3) 2023'te Türkiye'de E-Ticaret: Bir Öngörü
Raporun son bölümünde, Türkiye'nin 2023 hedefleri doğrultusunda e-ticaret sektörünün önemi vurgulanmış, rapor boyunca sıralanan öneriler gerçekleştirildiği takdirde, e-ticaretin 2023 vizyonunda belirlenen hedeflere ulaşılmasındaki rolü ve önemi ile ilgili öngörülerde bulunulmuştur.
İnternet Girişimciliği ve E-Ticaretin Önemi
İnternet girişimciliği, düşük başlangıç ve yatırım sermayesi ve nispeten düşük işletme sermayesi dolayısıyla, yeni girişimlerin hızla ortaya çıkmasına, fikirlerin hızlıca denenmesine ve ekonominin temel taşlarından biri olan ve Türkiye'deki istihdamın %781'ini oluşturan KOBİ'lerin sayısal olarak artmasına katkıda bulunmaktadır. Ayrıca, İnternet sayesinde, ürün ve hizmetler, geniş kitlelere hızla ulaşmakta ve ölçeklenebilmektedir.
İnternet girişimciliğinin bu faydalarını doğal olarak taşıyan e-ticaretin topluma ve ekonomiye olan faydaları ise çok çeşitlidir:
• E-ticaret, verimlilik artışı sağlamanın yanı sıra, yaratacağı yeni iş kolları ve uzmanlıklar sayesinde ilgili sektörlere dinamizm kazandırmakta ve yeni istihdam alanları yaratmaktadır.
• Lojistik, bilgi ve iletişim teknolojileri gibi etkileşimde bulunduğu ve hizmet aldığı sektörleri geliştirirken, toplumun dezavantajlı kesimlerine yeni imkanlar sunmaktadır.
• Ayrıca, ürünlerin yurtdışı tanıtımını daha kolay, hızlı ve düşük maliyetle sağlarken, şirketlerin ihraç potansiyelini artırmakta, ihraç pazarlarını genişletmekte, satın alma tercihlerini artırarak girdi maliyetlerini düşürmektedir.
Bu özellikleri sayesinde e-ticaret, ekonomide kayıt dışılığın azalması ve rekabet gücünün artmasının yanısıra yaratacağı yeni iş kolları ve uzmanlıklar sayesinde ilgili sektörlere dinamizm kazandıracak ve yeni istihdam alanları yaratacak, bölgesel gelişimin sağlanmasına, eğitime ve sosyal dayanışmanın geliştirilmesine katkıda bulunacaktır. Böylece e-ticaret, Dokuzuncu Kalkınma Planı Stratejisi'nde belirtilen "İstikrar içinde büyüyen, gelirini daha adil paylaşan, küresel ölçekte rekabet gücüne sahip, bilgi toplumuna dönüşen ve AB'ye üyelik için uyum sürecini tamamlamış bir Türkiye" vizyonunun hayata geçmesinde pay sahibi olacaktır.
Sonuçlar ve Öneriler
Türkiye, 76 milyonluk nüfusu ve 36 milyon İnternet kullanıcısıyla çoğu Avrupa ülkesinden daha yüksek bir kullanıcı sayısı ve potansiyeline sahip olmakla birlikte, kullanıcı sayısının nüfusa oranı ve yarattığı ticaret hacmi açısından bu potansiyelinin gerisinde kalmıştır.
Türkiye'nin e-ticaret potansiyelini yakalayamamasının en önemli nedenleri algı sorunu (müşterilerin e-ticareti yeterince iyi bilmemesi nedeniyle e-ticarete duydukları ön yargı) ve altyapı eksikliğidir (e-ticaretin gerçekleşmesi için gerekli teknolojik, mevzuat, finansman altyapısı gibi konularda olan eksiklik ve açıklar).
Algı sorunu tüketicilerin yanı sıra, kurumsal şirketleri, KOBİleri, perakendecileri, eğitim dünyasını ve hatta yasama ve yürütme organlarını da kapsamaktadır. Ülkemizde, e-ticaretin gelişmesi için gerekli olan gerek bireysel, gerekse kurumsal anlamda dijital okuryazarlık yeterli düzeyde değildir ve e-ticarete güven hissi de yerleşmemiştir. İnternet ve e-ticaretin gündelik yaşantıya, şirketlere ve genel olarak ülkenin geleceğine sağlayabileceği katkı ve sunduğu olanaklar konusunda yeterli bilgiye sahip olunmaması da algı sorununu beslemektedir.
Altyapı eksikliği konusu da e-ticaretin gelişmesi ve hacmin artması için zaruri olan teknolojik ve beşeri altyapının yanı sıra, mevzuat, finansal altyapı, girişimcilik ekosistemi, sektörel raporlama ve eğitim konularını da kapsamaktadır. Son yıllarda önemli ilerlemeler kaydedilen mobil ve sabit geniş bant altyapısının daha geniş kitlelerin İnternet'e erişimini sağlayacak şekilde geliştirilmesi ihtiyacı vardır. Hukuki mevzuatın belirsizliği ise e-ticaret firmalarının operasyonlarını zorlaştırmakta, müşterilerin güvensizliğini beslemekte ve yatırımcıların e-ticaret sektörüne yatırım yapmaya çekinmesine sebep olmaktadır.
Ayrıca, İnternet girişimcileri için çok kritik olan finansman altyapısının ve girişimcilik ekosisteminin de yetersiz olması, e-ticaretin gelişimine ket vuran sebepler arasındadır.
Bu raporun hazırlanması sırasında gerçekleştirilen araştırma ve sektörün önde gelenleriyle birlikte yapılan çalıştaylar sonucunda, raporda bahsi geçen sorunlar ve çözüm önerileri konusunda sektör temsilcilerinin ve konu paydaşlarının detaylı bilgi ve tecrübeyi haiz oldukları görülmüştür. Gerekli adımların atılmasındaki en büyük engelin ise, sektör ile sektöre danışmanlık yapan gruplar arasında bir ortak söylem ve eylem planı oluşturabilecek ve bunu tek elden kanun yapıcılara iletebilecek bir oluşumun eksikliği olduğu görülmüştür.
Mevcut STK yapısının; kanun yapıcılar ve sektör temsilcileri arasında ihtiyaç duyulan köprüyü kurarak, sektörün taleplerinin detaylı olarak tanımlanmasını, eylem planlarının hazırlanarak ilgili kurum ve kuruluşlara iletilmesini ve taleplerin uygulama boyutunun etkili bir biçimde takibini sağlayacak şekilde geliştirilmesi gereklidir. Böylelikle sektörün sorunlarının ve önerilerinin koordineli, örgütlü ve odaklı bir şekilde iletilerek idari yapıyla iletişimin kuvvetlendirilmesi, sektörün gelişimi için faydalı sonuçlar doğuracaktır.
İdari yapıya bakıldığında, mevcut haliyle İnternet ve e-ticaret sektörü, Maliye Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ve Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'nın sorumluluk alanlarında bulunmaktadır. Sektör temsilcileri ve STK'ların bu bakanlıklarla haberleşmelerini tek elden yürütmelerini sağlayacak, idari yapı içinde bir muhatap kurumun oluşturulmasının özellikle mevzuat, finansman ve eğitim gibi devlet desteği gerektiren konuların daha çabuk ve tüm paydaşların menfaati doğrultusunda çözülmesine katkısı büyük olacaktır. TBMM gündemindeki Elektronik Ticaret Kanun Tasarısı'nda da belirtildiği üzere, e-ticaret sektörüyle ilgili yetki ve sorumluluk sahibi olan Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'nın bünyesinde, İç Ticaret Genel Müdürlüğü'ne bağlı olarak kurulan Perakende ve Elektronik Ticaret Dairesi Başkanlığı'nın etkinliğinin ve işlevselliğinin arttırılması faydalı olacaktır. Söz konusu daire başkanlığı, ilgili firma ve kuruluşlarla doğrudan ilişki kurarak, sektörün düzenlenmesi ve sektör paydaşlarının kamu ile ilişkilerinin yürütülmesinde yönlendirme ve koordinasyon konusunda liderliği üstlenebilir.
Böyle bir köprü etkin bir şekilde çalıştığı takdirde, Türkiye'nin önümüzdeki yıllarda e-ticaret potansiyeline erişmek ve gelişmekte olan ülkeler arasında liderliğe oynayabilmek için yapması gerekenler aşağıdaki başlıklar altında gruplanabilir:
ALGI VE DİJİTAL OKURYAZARLIK
- Tüketici, kurum ve KOBİ'lerin, e-ticaretin günlük yaşantılarına ve şirketlerine sağlayacağı katkı ve sunduğu olanaklar hakkında bilgilendirilmesi
- Örgün eğitimde İnternet ve e-ticaret bilincinin yerleştirilmesi
- Devlet kurumlarında, özellikle e-devlet üzerinden, İnternet kullanımının artırılması; idari yapının internet teknolojilerinin ve ekonomisinin gelişmesi için gerekli ekosistem ve mevzuat değişiklikleri hakkında sektör temsilcilerini bilgilendirmesi
ALTYAPI
- Teknolojik altyapı eksikliklerinin giderilmesine yönelik çalışmaların devam etmesi
- Alternatif ödeme sistemlerinin yaygınlaştırılması
- Mevzuat eksikliklerinin giderilmesi
- Sektörel raporlama altyapısının geliştirilmesi
- Yatırımcı ve girişimcilere sunulan eğitim olanaklarının iyileştirilmesi
- Ekosistem ve finansal altyapının geliştirilmesi, bir girişimcilik / teknoloji borsası kurulması
Raporun geri kalanında bu başlıkların tümü detaylı olarak incelenmiştir. Ancak bunların arasında öncelikli dört gelişme alanı aşağıdaki gibidir:
(1) Dijital okuryazarlık ve güven algısı
Türkiye'de dijital okuryazarlık, hem gelişmiş, hem de gelişmekte olan pazarlara göre oldukça düşüktür. Dijital okuryazarlığın artırılması için:
- Altyapının geliştirilmesi:
- Sabit genişbant ve mobil geniş bant erişiminin yaygınlaştırılması,
- Cihazlar ve İnternet paketleri üzerindeki vergilerin düzenlenmesi ve düşük yayılımlı bölgelerde teşviklerin geliştirilmesi,
- Belediyeler tarafından şehir merkezlerinde ücretsiz kablosuz İnternet hizmetinin daha yaygın bir şekilde sağlanması,
- İnternet kullanımında cinsiyet, bölge ve yaş grupları bakımından farklılıkların giderilmesi,
- Özel sektör ve devlet ortaklığıyla gerçekleştirilecek kamu spotları oluşturulması ve yayınlanması,
- Yeni neslin okullarda İnternet teknolojilerini kullanmaya teşvik edilmesi faydalı olacaktır.
- E-ticaretin gelişmesinin önündeki engellerden biri de güven algısı eksikliğidir.
- Akreditasyon sisteminin oturtulması güven algısını olumlu şekilde değiştirecektir.
- İnternet ve e-ticaret kullanıcıları tarafından yüksek bilinirliğe sahip,
- Güven algısı oluşturabilecek,
- Özerk,
- Girişimciliğin önüne geçmeyecek şekilde bürokratik engeller yaratmayacak bir kurumun bu süreci üstlenmesi faydalı olacaktır.
Avrupa Birliği liderliğinde çalışmaları devam eden ve hali hazırda pekçok AB ülkesinde bulunan TrustMark'a benzer bir güven damgası, kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu özelliğiyle TOBB tarafından oluşturulabilir. Ayrıca, TOBB bünyesinde ihtilaflara bakacak bir ombudsman yapısının (tahkim kurulunun) da oluşturulması, tüketicilerin e-ticaret sektörüne olan güvenini artıracaktır.
(2) Mevzuat
E-ticaretin düzenlenmesine ilişkin genel çerçeve bakımından Türkiye'deki düzenlemeler ile Avrupa Birliği'ndeki düzenlemeler paralellik arz etmektedir. Avrupa Birliği'ndeki mevzuat genel çerçevesi ve e-ticaret ekosistemiyle bağlantısı bakımından kendi içinde metodolojik düzen ve ahenk barındırmaktadır. Öte yandan Türkiye'de bu mevzuatların oluşturulması, uygulanması ve e-ticaret ekosistemiyle bağlantısının kurulması konusunda bilgi ve tecrübe eksikliği bulunmaktadır. Türkiye'de de İnternet girişimciliği ve e-ticaret ile ilgili mevzuatın geliştirilmesi için olumlu yönde adımlar atılmış olmakla birlikte bu düzenlemelerin oluşturulması ve yorumlanması aşamasında Avrupa Birliği düzenlemeleri ile paralelliğin hassasiyetle ele alınması gerekmektedir.
Türkiye'de mevcut düzenlemelerin Avrupa Birliği'nde olduğu gibi, kendi içinde tutarlı olması ve sektörün ihtiyacını tamamen karşılaması için yeni düzenlemelere yahut mevcut düzenlemelerin sektörün güncel ihtiyaçları doğrultusunda revize edilmesine ihtiyaç duyulmaktadır. Bu kapsamda e-ticaret sektörünü doğrudan ya da dolaylı olarak regüle eden belli başlı düzenlemelerin hayata geçirilmesi ve uygun biçimde uygulamaya konulması e-ticaret sektörü için büyük önem taşımaktadır. Halihazırda tasarı olarak bulunan ve yakın zamanda yasalaşması beklenen Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun Tasarısı ve Kişisel Verilerin Korunması Hakkında Kanun Tasarısı sektöre etki edecek en önemli düzenlemelerin başında sayılabilir. Yine 28 Mayıs 2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ve yakın zamanda yürürlüğe giren Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun kapsamında çıkarılacak olan ikincil düzenlemeler e-ticaret sektörü üzerinde kayda değer bir etki gösterecektir. Bu düzenlemelere ilişkin gelişmelerin yakından takip edilmesi, değişiklik süreçlerine katkıda bulunulması kritik önem arz etmektedir. Sektör oyuncularının mevcut düzenlemeler kapsamındaki yükümlülüklere uygun hareket etmesi, Avrupa Birliği düzenlemesinin Türk mevzuatına yansıtılması, yeni düzenlemelerin sektörü olumlu etkilemesi için aşağıdaki hususların hayata geçirilmesi önemlidir:
- Avrupa Birliği'nde yaratılan ve Türk hukukuna aktarılacak mevzuatın, Avrupa Birliği politika, strateji ve eylem planı düzleminde takip edilerek, bu düzenlemelerin yapılış amacının (ratio legis) analiz edilerek yeni düzenlemelerin bu bakış açısı ile ele alınması.
- E-ticaretle ilgili oluşturulan ve kurumsallaşan bakış açısı ve anlayışın e-ticaret ekosisteminin ihtiyaçları ve kaynak Avrupa Birliği mevzuatındaki değişikliklere uygun olarak güncel tutulması ve bu çerçevede tesis edilen uygulama enstrümanlarının (kanun, yönetmelik, tebliğ, politika, strateji) yorumlanması, uygulanması ve değiştirilmesinin sağlanması, ayrıca bu anlayışla etkinliklerinin ölçülmesi,
- Elektronik Ticaretin Düzenlemesi ve Kişisel Verilerin Korunması kanunlarının çıkarılması, Tüketicinin Korunması Kanunu kapsamındaki yönetmeliklerin yürürlüğe alınması ve bu raporun ilerleyen bölümlerinde listelenen iyileştirmelerin yapılması,
- Sektör oyuncularıyla yakın çalışılması halinde, mevzuat, e-ticaretin dinamiklerini daha gerçekci yansıtacak ve uygulanabilirliği daha yüksek olacaktır. Bu nedenle mevzuat hazırlanırken ve geliştirilirken, e-ticaret sektöründe faaliyet gösteren firmaların ve sektör STK'larının da görüşlerinin dikkate alınması önemlidir.
(3) Ekosistem ve finansal altyapı
Ekosistemin geliştirilmesi için:
- Mevcut STK yapısının tüm sektörün desteğini ve temsil gücünü yansıtan bir yapıya dönüştürülmesi ve sektör temsilcileri ile devlet arasındaki iletişimin etkili bir şekilde sağlanması,
- Sektör temsilcileri ve STK'ların ilgili bakanlıklara tek bir adresten ulaşmasını sağlayacak, idari yapı içinde bir muhatap kurumun oluşturulması (Gümrük ve Ticaret Bakanlığı İç Ticaret Genel Müdürlüğü'ne bağlı olarak kurulan Perakende ve Elektronik Ticaret Dairesi Başkanlığı'nın etkinliğinin ve işlevselliğinin arttırılması). Bununla birlikte, kamuda bilişim konularından sorumlu bir yapıya ("Chief Digital Officer" tanımlamasına benzer bir yapı) gidilmesinin yolunun da açılması.
Finansal altyapının güçlendirilmesi için:
• Teknoloji ve İnternet girişimleri odaklı devlet teşviklerinin geliştirilmesi,
• Yatırım enstrümanları oluşturulması (Fonların fonu ve doğrudan yatırım fonu),
• Finansal çıkış olanaklarının artırılması (Girişimcilik / Teknoloji borsası),
• Meslek yatırımcılığın ve girişim sermayelerinin yasal mevzuat ve destekler aracılığıyla desteklenmesi.
(4) Alternatif ödeme sistemleri
Ülkemizde kredi kartı kullanımı ve yayılımı çok yüksektir, ancak hem kredi kartı sahibi olan tüketicilerin İnternet üzerinden alışverişlerini kolaylaştırmak, hem de kredi kartı olmayanları da e-ticaret kullanımına alıştırmak için alternatif ödeme sistemlerinin geliştirilmesi faydalı olacaktır.
Alternatif ödeme sistemlerinin yaygınlaştırılması;
• Güven algısının gelişimine olumlu katkı sağlayacak,
• E-ticaretin büyümesini destekleyecek,
• Halen önemli bir büyüklükte olan kayıt dışı ekonominin azalmasına katkıda bulunacaktır.
Alternatif ödeme sistemlerinin geliştirilmesi için:
• Ödeme sistemleri konusundaki mevzuatın, alternatif ödeme yöntemlerini kapsayacak ve bu yöntemlerin uygulanmasına açıklık getirecek şekilde revize edilmesi,
• Ödeme koşulları konusunda tüketicilerin bilgi eksikliğinin kamu ve özel sektörün ortaklaşa yapacağı çalışmalarla giderilmesi,
• Elektronik faturanın B2C pazarında uygulanması ve yaygınlaştırılması gerekmektedir.