Telefonumdaki e-bileti kare kod cihazına okutup metroya biniyorum. Hızlı internet sunan metro yolculuğu 45 dakika sürmüş. Şimdilik 14 saat süren NewYork - Tokyo uçuşu yakında süpersonik uçaklar ile en fazla üç saat sürecek. Zamanla onu da deneyimleyeceğim. Sanal gerçeklik öyle çekici ki gözlüğümün sapları veri algılama aracı olarak çalışıyor, gözlüğüm ise dev ekran! Metrodan inip büfeden atıştırmalık bir şeyler alıyor ve ödemeyi her zaman olduğu gibi "Sohbet" yazılımı üzerinden dijital para ile yapıyorum. En son ne zaman nakit para kullandığımı bile hatırlamıyordum.
Bizim kafeye uğruyorum. Dünyaca meşhur kahveciden daha ucuz ve kahve kalitesi daha iyi. Telefon uygulamasından sipariş verince %50 indirimli! Sıra ve kasa derdi yok. Sipariş sıra numarası ile kahvemi alıyorum. WC’den çıkarken UV sistemi devreye giriyor olası bulaşıcı her şeyi temizliyor ardından telefonuma gaita test sonuçlarını iletiyor.
Sağlığı koruma konusu o kadar ileri ki: kıyafetimdeki algılayıcılar; her an kalp, tansiyon, şeker, stres... seviyesini ölçerek uyarıyor. Sistem olağan dışı bir durumda ilgili kişilere ulaşıyor ve en yakın sağlık kuruluşuna elektrikli uçan araçla (dronla) taşınıyorum. Neyse ki bir problem yok! Yaşlılık, şimdiki kadar sorun değil: bio çipli protez organlar hasta olanların yerini alıyor, neredeyse ölümsüzüm! Anti virüsler insanların kanına nano robotlar şeklinde enjekte ediliyor.
Akıllı telefonların yerini bilgi bilezikleri ve monte edilebilir aygıtlar alıyor. Çöpleri ayrıştıran, tartan, nemini alan ve paketleyen robotlar, çevreye zarar vermeden endüstriyel ham maddeye dönüştürüyor. Dalmışım! Kafeden sokağa çıkıyorum. Karşıdan karşıya geçmem gerekiyor. Yolda araç yok ama bekliyorum; çünkü geçersem kamera beni tespit edip ceza yazacak ve anında hesabımdan tahsil edecek.
Devlet “sosyal güven” adında bir puanlama sistemi kurmuş. Sahip olduğunuz puana göre ödül veya ceza alıyorsunuz. Kanunlara uyanlar ödüllendiriliyor, uymayanlar cezalandırılıyor. Bireylerin puanları belirlerken; harcama alışkanları, sosyal medya kullanımı, arkadaş çevresi gibi son derece kapsamlı unsurlar dahil edilmiş.
Bankaların kara listesi gibi artık devletin de kara listesi var. Bu listeye girenlerin seyahat ve sağlık hakları dahi kısıtlanabiliyor. Kırmızı ışıkta geçmek, çevreyi kirletmek... kapalı alanda sigara içmek notunuzu düşürüyor. Yapay zeka ile bütünleşmiş kameralar insanlara anlık puan veriyor ve bu puanlar sayesinde, vatandaşlar iyi veya kötü olarak sınıflanıyor. Sistem aynı anda yüzlerce kişiyi analiz ediyor. Sakin, sinirli, mutlu, üzgün, elbisesi, saç rengi, cinsiyeti, adı, soyadı hatta ırkı tespit ediliyor. Tanıştığı diğer kişileri belirliyor, takipte kalıyor. Sadece yüzünü gördüğü kişileri değil, arkası dönük ve çok uzakta bulunan kişileri de hareketlerinden tanımlayabiliyor. Herkesin yürüme şekli, kol ve bacak koordinasyonunun farklılığı üzerinden hareket eden sistem, herkesten topladığı bilgileri depoluyor. Daha sonra sadece arkadan görülen bir şahıs tespit edilmek istendiğinde, hedef kişi depoda bulunan örneklerle karşılaştırılıyor ve saptanıyor.
Çocuklar hayallerindeki oyuncakları üç boyutlu yazıcılar ile kendileri imal edecek. Tuning düşkünleri 3D yazıcılar ile araçlarını dilediği gibi modifiye yapabilecek. Çünkü tek sınırlama hayallerinden ibaret olacak. Bir robotun tek başına yapamadığı işi "Transformers" robotlar yapılabilir hale gelecek. Örneğin bir robot gökdelen inşa edemezken robot topluluğu farklı robotlara dönüşerek inşaatı gerçekleştirecek. Üretim ve dağıtım işlerinin çoğunu "Makina Öğrenimi" yardımıyla cihazlar yapacak: Taşıma, muhasebecilik, bilgisayar kodlaması, tıbbi teşhis hatta ameliyat. Bunun aksine, sıhhi tesisat ve bahçe işleri gibi nispeten makinalaşması zor işler insan eliyle yapılmaya devam edecek.
"Sohbet" ve "Ödeme" yazılımları ile tüm bankacılık işlemleri, en ufak dükkândan en büyük mağazaya kadar sadece QR kod okutarak bütün ödemeler yapılabiliyor. Masrafsız, her istediğinize sohbet uygulaması üzerinden istediğiniz kadar para gönderebiliyorsunuz. Faturalarınızı ödeyip, sinema bileti alabiliyor, ev kiralıyor, uçak ve tren biletlerinizi bu uygulamalar üzerinden alabiliyorsunuz. Yakın zamanda bankalar olmayacak, nakit para olmayacak, kuyruklar ya da aracılık ücretleri de olmayacak. Para işinin kripto paralarla kolay ve güvenli olabileceğini söyleyebiliriz. Geriye sadece bunu denememiş insanların korkularını kırmak kalacak. Bu sorun da yakın zamanda üstesinden gelinecek bir konu.
Polislerin kullandığı yapay zekaya sahip kask ve gözlükler, elektrikli araçlar, ülkenin tamamına yayılmış hızlı trenler, insansızlaşan marketler, neredeyse her şeyin barkod sistemiyle işlediği bir yaşam. Devletin birey üzerinde kontrolünün arttığı ve her anının gözetlendiği bir gelecekle karşılaşacağız. Covit-19, demokrasi ve insan hakları gibi itirazlarla bu sisteme karşı çıkanları da susturacağa benziyor. Çünkü hepimiz bunların gerekli olduğuna inandırılacağız.
Sözü George ORWELL'in 1984 romanında geçen bir pasajla bitirelim:
"Biz, zorla boyun eğilmesinden hoşlanmayız. Bize kendi isteğinle uymalısın. Biz bize başkaldıranları yok etmeyiz. Akıllarını ele geçirip değiştirir, yeniden biçimlendiririz. Ondaki tüm kötülüğü yok eder, onu yalnız görünüşte değil, tüm gönlü ve tüm ruhuyla kendi tarafımıza çeker, sonra öldürürüz..."
Akademisyen Nurettin AKÇAY ve Kaspersky’nin 2050’de dünya sitesinden esinlenilmiştir.